Dehşet ve sevinç gözyaşları ile dünyanın aydınlığını ve karanlığını izler gibiyim.
Bir yerde depremin yaptıkları, bir yerde yaşamın devamı. Oğlumla konuşurken “Bu düşünce dalgalanmalarını bazen anlamıyorum anne. Duygu mu bunlar düşünce mi, onu bile ayırt etmekte zorlanıyorum.” dedi.
Yaşam her anında gece ile gündüz… Bir an güneş çıkarken, bir anda karanlık bulutlar çöküyor tepemize.
Karmaşanın, iç içe geçmişliğin, aynı olmanın ve tamamen farklı olmanın içinde dalgalanıyoruz.
Her ses, her bakış, her dokunuş, bize ait. Aynı zamanda etrafımızda yaşayanlardan yansıyanın da bir parçası.
Yaşadıklarınızı, hissettiklerinizi bir kağıda dökün; iyi olanların üstüne gül, rahatsız eden kelimelere sarmaşık ya da diken çizin. Ardından aralarında çizgilerle kendi gül bahçenizi oluşturun. İçinizdekilerin hayata nasıl yansıdığını görmek için…
Sevgiyle.