Budizme göre, yoganın 8 basamağı olduğu gibi, acıların üstesinden gelmenin de 8 basamağı var;
- Doğru algılama ve gözlem
- Doğru düşünme
- Doğru konuşma
- Doğru davranış
- Doğru yaşama
- Doğru uygulama
- Doğru farkındalık
- Doğru meditasyon
Budizm, yoga, İslam, Hristiyanlık ve diğer bütün tek tanrılı dinler, anın farkındalığı içinde olanı yaşamak, anda kalmak yerine, daha önce ve daha sonraya varmaya çalışmanın yarar sağlamadığını ve bizi herhangi bir yere götürmediğini ortaya koymuşlar. Ancak biz geleceğimiz olmadan, geçmişi temizlemeden bir türlü bu ana odaklanamıyoruz.
Geçmiş, tabular aracılığıyla bize yasaklanmış; girilebilen, ancak yanlış anlaşmaların, yanlış sözlerin olduğu ve farkındalıkların olmadığı, kimin kime karşı olduğunu bilmediğimiz bir alan. Söz söze karşı.
Gelecek, henüz olmamış ama gene de Tanrı’nın ve içimizdeki Tanrı’nın bize vaat ettiği bir alan. Ancak programı bizim elimizde değil, yapmamız gereken sadece farkında ve anda kalan bir zihin ile bu yolda gitmeyi sürdürmek. Yeni istekleri, yan yolları olan, her birini yerinde ve zamanı gelince denememiz gereken, ancak içine saplanmadan devam eden basit, düz ve sabit bir alan.
Hem bütünü istiyoruz hem de o bütünden kendimize göre olmayanları ayıklamak. Oysaki biz bütün içinde sade ve basit kalarak bütün bu sonsuz alana hâkim olabiliriz.
Oyunun kuralı zor. Meyveler yolumuza düşecek, ama biz kaçırma korkusuyla önceden topluyoruz. Düşmeyecekleri de tedbiren almaya çalışıyoruz. Acıkmadan yemek yemek gibi. Diğerlerinin olan ve belki de önceden geçtiğimiz yolların tekrar tadına bakmak istiyoruz. Gözlerimiz ve ellerimiz, tat ve koku alma duyularımız bizi her gün yanıltıyor.
Yanılgımız, tanık olmak yerine bütünlüğü hissetmek adına, her türlü yaşananı deneyimlemek ve bu sayede acıyı içselleştirmek.
“Kalbinizi açmadıkça, içinizdeki sonsuzluğa atlamadıkça aydınlanamayacaksınız. En sonunda kendi kapınızı çalmanız ve kendinizle olmanız tek çıkış yolunuz. Kendinizi sevin. Sevgi sizin içinizde. Tanrı sizin
içinizde.”
Vasant Lad, M.A.Sc. – Ayurveda’nın Temel Prensipleri, 1. Bölüm