Her gün daha da yakınlaşıyor kafamda batı ve doğu bilimleri. Diksiyon ve konuşma derslerim devam ederken nelere dikkat etmek gerektiğini, bastırılmadan, dil öne doğru alınırsa H harfinin kuvvetli çıkmayacağından, nefesi nasıl alıp vermem gerektiğine kadar giden bir dizi çalışma.
Dil ve sonrasında, hızlı okuma derken, Ateş nefesi yaptıktan sonra, Özgür Bey ile nefesi konuşurken; nasıl yani dedim, ben konuşurken de karından mı nefes alacağım? Özgür Bey yanıtladı:
“Evet karının derinlikliklerine kadar gidebilmesi için şişecek karın ki, oradan sonra nefesi kullanıp hızlı ve anlaşılır şekilde konuşabilesin. Hani derler ya konuşmadan 10 nefes al diye, o zaman beyinden gelen veriler hem sakin, hem düzgün, hem de algının en temiz haliyle ortaya çıkar.”
Başladı beynin işleyiş şeklini, beynin neresine nasıl emirler gittiğini anlatmaya ve ardından beynin nasıl düşündüğünü, bugün yapılan reklamlar ve konuşmacıların etkili olmaları için anlatımlar ile beynin nasıl etkilendiğinden bahsetti. Akşam eve geldiğimde yoga anlayışımı daha derinleştirmek, Nalan’ın astroloji konusunda anlattıklarını tamamlamak ve derslerimde anlatabilmek için Vasant Lad’ın Ayurveda kitabını okurken birden donakaldım.
“Zihin bir nehir yatağı gibidir, düşünceler ise sular. Düşünceler temizse sular temizdir. Düşünceler kirli ise, sular kirlenmiş, zehirlenmiştir, çamurlanmıştır. Sular artık azalmış ise nehir yatağı daralmış, küçülmüş, katılaşmıştır. Nehir taşmış ise, şişmiş, kibirlenmiş, zarar veren bir hal almıştır.”
Vasant Lad – Textbook of Āyurveda
Bir şey beş kere dinlenir mi, her seferinde bu şey başka türlü anlatılır, ayrılır mı, anlatılırken bizim anlayışımız değişir mi ve bir türlü bunun bütün olduğunu anlayamaz mıyız. “Prāna Vāyu” veya sadece “prāna”yı yogada nefes olarak biliriz. Ayurvedada ise prāna; zihin, düşünceler, duygular, hisler, algılar ve seziş ile idrakin hareketidir, diye tanımlanır. Farkındalık için gerekli olan ise bu hareketin devinimsiz olmasıdır.
Batı biliminin, güzel konuşmanın, doğu tıbbının, sağlığın gerekliliklerinde anlatılanların hepsi aynı. Hiç yenilenmeden, aslında nasıl yapılması gerektiği, senelerdir kısa özlü sözlerle tanımlanmış. Bizlerin anlaması için gereken zaman ve kullanılan sözlerin değiştirilmesi, zaman içinde önem verdiğimiz konuların değişmesi, sağlığımızın yaş aldıkça önem kazanması, bedenimizin güzelliğinin, esnekliğinin, kıvrılabilirliğinin her yaşta değişik şekilde önemli olması, bizim bütünü kavramamıza ve bütünün kendi içinde aynı olduğunu kabul etmemize engel oluyor.
Vasant Lad’ın dediği gibi: “Düşünceler temizse sular temizdir.”
Namaste…