Biyofizikçi ve travma terapisti Peter A. Levine, hayat hikayemizin bedenin üstüne derin kesiklerle çizilmiş olduğunu söylüyor. Sanki yüzyıllardır bedenimize kazınmış hiyeroglifler gibi yazısız kelimeler ve ağrıların sembolize ettiği kelimeler.
Bu çizgiler ve sembolize ağrılarımız bedenimizde desenler oluşturmuştur. Biz de bu desenleri oluşturan iplerin çizgilerini hareketlerimize, düşüncelerimize ve tepkilerimize yansıtmış olarak yaşam içinde hareket eder hale geliriz. Hatta bazen bu hareketlerimiz ya da düşünce tarzımız bize zarar verse de bu tutumumuzu sürdürmeye devam ederiz, her şeye rağmen. Bedenimizde kalmış bu semboller ya da derin çizgileri gözle göremediğimiz için onlarla birlikte yaşamı sürekli aynı döngüde yaşarız.
Kızım mezun oldu üniversiteden ve şimdi yeni bir hayat kesiti başlıyor onun için. Onunla hayallerinden ve korkularından bahsettikten sonra telefonu kapattık ve ta otuz yıl önce dinlediğim Barry White şarkılarını açtım. Bir anda Almanya’ya ilk geldiğimde kaldığım ev, sonra oradan taşındığım küçük oda, yatağım, o zaman Norbert’in aldığı koskoca yeşil bitki gözümün önüne geldi. Önce bitkiyi tam olarak hatırlayamadım. Biraz daha yaklaşmayı denedim odanın içine, başka eşyalarımı da gördüm ve bitkinin yapraklarına yakından baktım, internette resmini ve adını buldum. Hikayemin resimleri arasında biraz daha gezinip, o zamanki duygularımı hatırladım, neler düşündüğümü, hayallerimi, hayatımın nasıl evrildiğini.
Bize iyi ve kötü gelen halleriyle bütün yaşamımız bedenimizde bir film şeridi gibi uzanıyor. Bu filmin parçalarını bulmak, filmde neler olduğunu hatırlamak için bir yemek, bir koku, bir müzik, söz ya da bir hareket yeterli. Sonrasında nefes ve meditasyonla kendi evrenimizde gezinip orada neleri beğenmediğimizi, neleri beğendiğimizi, nelerin aynı kalmasını istediğimizi ya da neleri farklı yapmak istediğimizi keşfedebiliriz.
Hareketsizlik içinde, nefes ve dikkatin belli bir nesne üstünde yoğunlaştırılması ile kendi hikayemizde gezinti yapabilme yeteneği bize verilmiş. Her yaşam kesitimizde kendi filmimizi yeniden değişik şekillerde oynayabilmek ve senaryosunu değiştirmek mümkün.
Bugün etrafınızdaki kokulara, konuşmalara, eşyalara bir bakın ve sizi kendi içinizde bir seyahate çıkarmalarına izin verin. Bakalım hangi filmin içinde bulacaksınız kendinizi? Gerçekten tekrar o anıları yaşatmak isteyip istemediğinize bakın, sonra da hangi anılarınızı hala kendinize yaşatıp durduğunuza bakın.
Zaman içinde yolculuk ile zaman içinde sıkışıp kalmanın farkını bedeninizde hissedin.
Namaste…