Öğrendiğimiz veya kendimizce edindiğimiz hareket tarzını her gün uyguluyoruz. Diş fırçalama şeklimizden giyinmeye, işlerimizi yapışımıza kadar. Sonra yavaş yavaş hayatımız değişikliklere uğruyor, alışkanlıklarımız değişmek istiyor ancak biz ısrarla değiştirmek istemiyoruz. Bugüne kadar başka şekilde yaşamadığımız için değiştirmekten imtina ediyoruz.
Küçük değişiklikler yapıp rahatlamaya çalışsak da kendi bedenimizin içinde bir türlü rahat edemiyoruz. Yaş aldıkça bedenimiz de değişiyor ve onu da kabul etmek istemiyoruz. Hayatı bildiğimiz gibi ve filmlerde olduğu gibi sonsuza kadar…
Ashtanga yogayı belki ilk anda güzel bulmamın nedeni de budur, diye düşünüyorum bugünlerde. 3 tane serisi var ve bu serileri sürekli yapıyor insan. Ve tekrarladığım serileri yapabilme yeteneğim artıyor. Aynı hayatın içindeki gibi. Başlarda daha ustalaşıyormuşum gibi geldi, sonra hemen değişik hareketleri de yapabilme yeteneğim arttı gibi geldi, ancak zaman içinde katılaştım, kaslarım bir şekil aldı ve daha zorlanır oldum kendi alanım içinde kalarak.
Oysaki hareketleri tekrarladıkça bedenimdeki değişiklikleri fark ettikçe, ashtanga yoganın hayat felsefesini hayatıma kattıkça önce sertleştiğimi, sonra bazı kaslarımın, hareketlerimin yumuşadığını fark ettikçe, bakar oldum bedenime ve kendime. Merak eder oldum aslında bu beden daha neleri yapabilir ve ben neleri daha değişik yapabilirim hayat içinde diye.
Başlayıp benim olmadığını düşündüğüm hareket tarzını bırakıyorum, sonra bir daha deniyorum bedenimle. Nerelerde zayıflıklarım olduğunu fark ediyorum, bedenimin neye ve niye direnç gösterdiğini algılıyorum. Bazen endişeleniyorum yapabileceklerimden ve bazen yapabildiklerimden memnun oluyorum.
Bedenimin hareketlerini genişletebilmek hayat görüşümü değiştirmeye yardım ediyor. Nerelerde ve ne zaman sertleştiğimi, sessizleştiğimi, nerelerde ve ne zaman durduğumu, bir daha ne zaman denemem gerektiğini kavrıyorum. Sadece yapmıyorum, hareketin içinden geçmeyi öğreniyorum. Zaman zaman bedenim bana uyum sağlıyor, zaman zaman ben bedenime uyum sağlamaya çalışıyorum.
Hayatımın her anında aslında bir değişim geçiriyorum. Bu değişimleri fark ederek, onları deneyerek ve olurluğunu test ederek, kendi içimdeki olasılıkları bulmak için uyanıyorum yeniden hayata.
Siz de her gün aynı şekilde yaptığınız hareketlere bir bakın, kendinizi aynada dikkatlice süzün, neleri nasıl yaptığınızı ve hangi hallerinizin size uymadığını düşüncelerinizde fark edin. Değiştirmek isteseniz ne yapardınız? Önce bedeninizde deneyin, sonra hal ve tavrınızda.
Namaste!