“Beden işe yarayanı ve güzelliği arar, ruh ise bilgiyi arar!” Spinoza
Jiu Jitsu dersleri, yoga ve David Kaeil işlevsel anatomisi arasında vakit geçirip bedenimi tanımaya, tanırken gözden kaçırdığım alanlarımı, bilmediğim ve kullanmaktan çekindiğim alanlarımı fark ettikçe bilgiye olan açlığım giderek artıyor.
Bilgiye açlığım arttıkça olanaklarım artıyor, yapma olasılıklarım çoğalıyor. Gerektiği anda en uygun hali ve durumu görebilmek… İlk başlarda öngörünün desteğini aramış insanlık. Eski çağlarda tanrıların, sonra dinlerin, bazen büyünün… Her ne kadar bütün bu kelimeler bir bilinmezi çağrıştırıyorsa da aslında dile getirmediğimiz ancak bilgisine sahip olduğumuz bir alanı da içeriyor.
Fransızcada mutluluk kelimesinin etimolojik kökü “iyi tahmin” demek. İçimizdeki hayaller, hayallere doğru ilerleyişimiz, içimizden geldiği gibi davranma isteği bizi mutlu olabileceğimiz alanlara taşır. Bildiğimiz ama bir türlü anlatamadığımız her şey ruhun bilgisini deneyime dönüştürebilme yeteneği verir bize.
Dönüştürmekten korkmak ise mutsuzluğu, acıyı ve hayata küskünlüğü getirir. İnanç sadece Tanrı’ya inanmak değildir. İnanç güç, kıvraklık, sorumluluk, sabır ve en önemlisi yeni bir bakış açısı ile deneme yeteneği demektir.
Kendi içimizdekini tanıyarak önce kendimizin sonra da dünyanın mimarı olma yeteneğimizi kullanabilmek niyetiyle…
Namaste.