“Biz kendimiz değişim olmalıyız!” Ghandi
− Ne oldu?
− Canım çok acıyor. Özür dilerim, yapamıyorum bu hareketleri ben…
− Ne olur, kendinizi bu şekilde baltalamayın.
− Ama öyle, görüyorsunuz, onlar esnek, neyse özür dilerim, bir daha deneyeyim…
Özür dileriz ve özür dilenmesini isteriz; yapılanlardan, olanlardan dolayı, kendimizden, kendimiz için. Özür dilemek, sadece hayatımıza girmesini istemediğimiz şeyleri hatırlamak, hatırlatmak ve onları hayatımızdan çıkarabilmek içindir. Acıları hissetmeme isteğidir.
Her nefes alışverişte zihnimizi ve duyularımızı temizleriz. Her nefes alışta, bedenimize yeni dolan enerjiyi, temizliği, hücreleri, yenilenmeyi içimize alır, her nefes verişte ise kendimizi yeniyi almaya hazırlarız.
Hayatımızın bir yarış olmadığını kavradığımızda, sadece kendimizle yarışmanın zevkine vararak kazanan ve kaybeden olmadığını anlayabildiğimizde, yarışmanın zorluklarını görmek yerine olmanın tadını çıkarabiliriz.
Asanalarda sadece kendimizle kaldığımızda; her düşüşümüzde eğlenmeye, yeniden ayağa kalkmaya, denemeye, oturtmaya, oturmaya, sakinleşmeye, yani yaşamı anlık olarak aydınlatmaya çabalarız. Çabaladıkça sindirmeyi, sindirdikçe zevk almayı öğreniriz. Acı, yalnızlık, hata, her biri dünyamızı zenginleştirir. Başkaları dediğimiz kişilerle birlikte yaşamaktan iki kat daha fazla zevk almamızı sağlarlar. Onlar da bizimle olmaktan daha fazla keyif alarak hayatımızı bütünleştirirler.