Denge içinde dengesizlik, mükemmellik içinde kusur, hareket içinde duruş. Her kavramın kendi içinde karşıtını, aynı zamanda da dengenin kendisini barındırması.
“Kökleri sağlam bir ağaç gibi duracaksın, sallanmayı, rüzgârla bir o yana bir bu yana eğilmeyi, aynı zamanda da durup orada kendi toprağında kalmayı başaracaksın.”
“Bu nasıl bir açıklama ki” diye aklımdan geçirmiş ve Fransızcayı çok uzun süredir konuşmadığımdan dolayı yanlış anladığımı sanmıştım.
Oysaki her denge hareketi devinim. Her yoga hareketi ise denge. Her yoga hareketi bir aşama, o aşamadan diğer harekete geçiş estetik, estetiğin içinden geçiş denge, dengenin içinde kalış boşluk, boşluğun içinde sessizlik, sessizlikten geri dönüş ise denge içinde uyanış. Uyanış hem kaos hem de denge.
Kutupların, noktaların, evrelerin, düzenin, boşluğun düzlüğün bile dengede olduğu an; nokta, bütün ve… Gecenin gündüzden, gündüzün geceden aydınlandığı gibi geçişin içinde bir yer denge.
Sadece yaşayarak anın içinde kurgulayacabileceğimiz; plan, program ve denklemin bir an içinde yer değiştireceği bir konum denge. Bozulduğunda, yıkımın, çöküşün, kaosun tam ortası, yerine geldiğinde ise hep ılık bir meltemin estiği yer.
Bulunamayacak ancak hissedilebilecek bir cennetin tam ortası.
“Gözlerinizi boşluğa odaklayın ve orada kalın.”