İnsanlar birbirini ne kadar dinliyor? Dinleyip ne kadarını anlıyor? Kendi sesimizi ne kadar dinliyor ve duyuyoruz?
Bu sorular kafamı kurcalarken editörüm Gaye Dinçel, Derek Walcott’un “Aşk Peşine Aşk” adlı şiirini gönderdi. Şiir “Doya doya bak hayatına.” diye bitiyor.
Ne zaman doya doya bakıyoruz yediğimiz yemeğe, ne zaman içten dinliyoruz karşımızdakini, bizle hayatını geçiren benliğimizi, bedenimizi ve ruhumuzu?
Hoca olmanın yanı sıra yoga öğretmenliği yapmak isteyen öğrencilerime sertifika vermek için Yoga Alliance’a başvurdum. Yaklaşık 1 yılı aşkın süredir başvurumu tamamlamaya çalışıyorum. Önce yazdıklarımı bir deste halinde gönderdim ellerine. “Bu değil bizim istediğimiz” diye bir cevap aldım. Bir an “Ne işte, verdiğim dersi anlatıyor, daha ne yazacaktım ki” dedim. Zaman içinde tatlı bir danışman ile anlamadığım prosedürü tamamlamaya çalışırken bana 12 sayfalık bir sorular dizisi gönderdi.
Neredeyse anlattıklarımın her birini en ince ayrıntısına kadar didiklemem gerekti. Önce “Bir video çeksem de anlasalar” diye düşündüm. Her satırı yazarken anlatabildiklerimin farkına varmak, ne kadar kalpten yaptığımı fark etmek, eksik kaldığını düşündüğüm yerleri tamamlamak derken, en sonunda dün yollarken kendi değerimi ne kadar az bildiğimi fark ettim. Tıpkı şiirin son bölümündeki gibi.
hayatın boyunca başkası için
ihmal ettiğine, seni en iyi bilene.
Aşk mektuplarını raftan indir,
fotoğrafları, umutsuz notları,
aynadan kendi imgeni sıyır.
Otur. Doya doya bak hayatına.
Derek Walcott – “Aşk Peşine Aşk” (Çeviren: Nuray Önoğlu)
Bakmaya başladım, kendimi dinlemeye, anlattıklarımı sevmeye, onlara değer vermeye. Kendim için yapmaya karar verdim başkalarına anlattıklarımı. Bir süre kendime bakacağım öğrendiklerimle, kendimi doyurmayı öğreneceğim. Kendime zevkle yemek yapacağım. Kendime yoga hareketlerini şefkatle anlatacağım. Kendimi severek yapacağım her yaptığımı.
Bir an durun, bir bakın yapabildiklerinize, karşıdakine söylediğiniz iltifatları bugün kendinize söyleyin. Gördükçe kendinizi, karşınızdakini de daha derinden anlamaya başlarsınız.
Anladıkça kendinizi, şefkat gösterebilir, sınırlarınızı tanıyabilirsiniz. Karşınızdakine de sınırlarınızı gösterirken şefkatle o sınırların içinde kalmasını öğretebilirsiniz. Zaman ayırın kendinize, kendinizle.
Namaste…