Yoga yaparken, tek bir doğru pozisyon olmadığını biliyoruz. Bir pozu yapmanın ardındaki niyet, yapabilmek ya da iyi görünmek değil, vücutta bir etki yaratmak olmalı. Aynı durum diğerleriyle ilişki kurduğumuzda da geçerlidir. “Senin Bedenin Senin Yogan” kitabının yazarı Bernie Clark “Vücudu bir poza girmek için kullanmıyoruz, pozu vücudun derinine girmek için kullanıyoruz.” diye yazmış.
Eşlik etmek, beraberlik içinde yaşayabilmek için öncelikle kendi otantik halimizle tanışmaya karar vermemiz gerektiğini söylüyor Carl Rogers. Kendimizin her halini sevebildikçe ve değiştirmek veya dönüştürmek istediklerimizi buldukça kendimizle uyum içinde yaşamayı öğreniriz.
Özgün hallerimiz bazen yoga aracılığıyla, bazen çizdiğimiz resimlerle, bazen karşımızdakine yaklaşım şekillerimizle, bazen de kendimize yaklaşım şeklimizle ortaya çıkar.
Kendi bedeninizin ne kadar farkındasınız? Kendi bedeninize baktıkça, içinizde neler sakladığınızı fark ettikçe, hem özgün hallerinizin farkına varır, hem de karşınızdakilerle sağlıklı ilişkiler yaşarsınız.
Bedeninize, düşüncelerinize, içinizdekileri nasıl yansıtabildiğinize bir bakın…
Namaste!