Değişik aralıklarla sağ omzumda bir ağrı, bazen yanma, bazen kolumu sırtıma doğru alırken zorlanma oluyor. Bir süre iyi spor yapınca bu azalıyor. Spor yapma zamanlarını azaltınca bazen artıyor veya bazen kayboluyor. Şu sıralar hem osteopati, hem spor, hem yoga hem de eski spor koçumla çalışmalar yaparken gene omzum sızlamaya başladı. Osteopatım, göğüs kafesimde bir sıkışma buldu ve onu açtı ancak ağrım tam geçmedi.
Terapistimle işimle ilgili konularda hasbihal ederken ona da bahsettim. Kendimi bedenen sıkıştırıp sıkıştırmadığımı sordu. Ya bazı anlarda evet sıkıştırıyorumdur, diye cevap verdikten sonra iyice dikkat eder oldum. Sonra dişlerimi daha çok sıktığımı fark ettim. Uyurken ve uyanınca ağzımın kuruluğunu.
Dün Christoph Schlüter ile online ders yaparken scorpion pozu için nasıl hareket etmemin iyi olacağını, omzumun ağrısının ve göğüs kafesimin kapalılığının bu pozu zorlamaması için neleri çalışmamız gerektiğini, nefes alma şekillerini, uyurken ne yapsam daha iyi nefes alacağımı, hem konuştuk hem de hareketlerle deneyimledim. En mutlu olduğum, hareket ettikçe beden farkındalığımın artması. Beden farkındalığım arttıkça, bedenimin dilini anlarken, nerelerde kendi duygularımı bastırdığımı, bu bastırışı hangi hareketlerle dengeleyebileceğimi, hangi eylemlerle dönüştürebileceğimi de anlamaya çalışıyorum.
Matın üzerinde yaşadıklarımı, geçişen duyguları, hatalara tahammülsüzlüğümü fark ediyor, yeniden denemeye açık olabilmeyi öğreniyorum. Uzun ince bir yolda minik adımlar da olsa atarak, yaşadıklarımın sonucunda öğrendiklerimi anlatarak kendimi daha iyi anlamaya çalışıyorum.
Kendimize objektif bakmayı öğrenmek, öfkeyi nefese dönüştürmek, nefesle hareket ve eylem içinde kalabilmek, her biri öğrenim gerektiriyor. Matın üzerinde öğrenime devam.
Namaste!