Bugünlerde içimde bir huzursuzluk, bedenimde bir şişkinlik, karnımda kelebekler ve aynı zamanda nefesimde bir darlık haliyle anı yaşamaya çalışıyorum. Yoga matımın üstünde kendime ve kedime yer açarken nefeslerimi uzatmak için çaba harcıyorum.
Twistler türkçe adıyla burgular pranayı yani hayat enerjisini harekete geçirir ve vücuttaki enerji akışını arttırır. Omuzlarda ve omurgada boş alanlar açılmasına izin verir ve kas dengesini ve koordinasyonunu dengelemeye yarar. Omurganın etrafındaki kasları gevşetir ve sinir sistemini rahatlatır.
Ne hissettiğimi bilmediğim anlarda rahatlamamı sağlamak, duygularımın beni amansızca sarsmadan çıkmasına izin verebilmek ve bedenime zarar vermemek için bulduğum en iyi yöntem.
Endişelerimi yatışdıkça bağlanmak, bağımlanmak arasındaki gidiş gelişlerimin bu aralar beni sıkıştırdığını ve bu iki kavramla ilgili ve sınırlarımı koymaya uğraşmanın beni ne kadar da zorladığını fark ettim. Kendime, tırmanması zorlu olan dağlar kadar sınır koyarken, etrafıma ne kadar da sınırsız olduğumu anlamak. Sınırları kabalık, ego problemi, sevgisisizlik ya da utanç dolu davranışlar olarak algılamak karnımın iyice şimsine neden oldu.
Geçenlerde yaptırdığım bir meditasyonu hatırladım ve oradaki hasır kapaklı sepetimi yanıma aldım. Kapağını açtım ve doldurdum duygularımı düşüncelerimi sepete. Sonra kapağını kapatmadan sizinle tek tek ilgileniceğim ve sizleri anlamaya çalışacağım dedim onlara ancak şu anda bir durun burada dedim duygularıma, geçmişime, gelecekle ilgili endişelerime.
Var mı sizinde böyle anlarınız, kendinize kapalı bir kap yapın. Koyun içine onları sonrada bir bir onlarla ilgili anılarınız ya da hayallerinizle ilgilenin zamanınız oldukça.
Namaste..!