“Hayallerinizi büyütün, hayal edin ki olsun.” Evet, hayal kurmak bizim yeteneklerimizi ortaya çıkartıyor. Ancak hayal etmeyi biliyor muyuz? Neleri hayal ediyoruz? Eskiden televizyona bakıp filmleri seyrettiğimizde bize öğretilen hayaller daha büyük ev, daha büyük araba, daha fazla zenginlikti. Şimdilerde ise hayaller sosyal medya üzerinden yürüyor ve her birimiz “bir şey” olmanın ve bunu da büyük topluluklar içinde yapmanın başarı olduğunu düşünüyoruz.
Oysaki sevdiğimiz işi yapmanın, onun için kendimizi eğitmenin, yaptıklarımızı anlamanın önemini yitiriyor ve onları hep bir amaç uğruna, bilinmek ve sevilmek için paylaşıyoruz. Kendimizle bağlantımızı koparıyoruz.
Thich Nhat Hahn’ın kurduğu Plum Village’da kalırken, ara ara gong çalıyordu ve bu gong sesini duyduğumuzda olduğumuz yerde durup o an sadece nefes aldığımızın farkına varmamız isteniyordu. İlk seferler bunu ay hadi duralım, diyerek geçiştirdim, sonra derin bir nefes almaya, daha sonra kafamdaki düşünceleri durdurup bir an bütün bedenimle ve duyularımla bakmaya başladım olan ana. Bir an için güneşin sıcaklığını, tenime deyişini, rüzgarla ısısını dağıtışını ve içime nüfuz edişini hissetmeye başladım.
Hayat içinde koşturarak, başkalarının hayallerini ve yaptıklarını sadece taklit etmeye çalışarak yaşamak yerine, kendi varlığımızı hissederek yaşadıkça hayallerimizin kendi içimizde şekil aldığı hali anlamaya başlarız. O hayali gerçekleştirmek için yapılması gerekenleri merakla irdeler, onları deneyimler ve paylaşırız.
Benim hayalim, karşılaştığım her bireye, bedeni içinde kendini iyi hissedebilmesi için bedenini kullanmasını öğretmek. Bedeni temizlemeyi, dilini anlamayı, bedenin içinde var olan tarihi kullanarak hareketi kısıtlayan öğeleri ortaya çıkartıp, o öğeleri değişik şekillerde kullanmayı öğrenerek kendi duygu ve düşüncelerine ulaşmasına ve kendi en derinindeki sevinci ve neşeyi bulabilmesine aracılık etmek.
Sizin hayaliniz ne? Gün içinde nefes aldığınızda, elinizi toprağa değdiğinizde ya da bir yağmur damlası burnunuza düştüğünde bir anlığına durup onu hissediyor ve tekrar hayatın içine dönerken düşüncelerinizi fark ederek hayalinizi yeniden şekillendirebiliyor musunuz? Yoksa zihninize dolanların sizi sarıp kuşatmasına izin vererek kendinizden ve yapabileceklerinizden uzaklaşıyor musunuz?
Bir durun ve nefes alın duyumsayarak!
Namaste!