“Diğerlerinde kendin ol, ta ki ötekiler kalmayana kadar.”
Bütün söylemler bu tek cümlede birleşir. Yoga, yogi olmak, yolda olmak da…
Her din kitabının başı bu sözlerle doludur, her öğretinin başı sevgidir. Hayat yolumuzun amacı sevgiyi arayıp bulmaktır.
HİMSA ise zarar vermek, şiddetle yok etmek, parçalamak, ayırmaktır. Zararı nasıl veririz:
. Fiziksel, bedensel ve araç gereç yardımıyla: Dilimizde SAVAŞ
. Konuşma, dile getirme, tanımlama, psikolojik yıkım: DEDİKODU (Hak yeme, elinden alma, özgürlüğünü kısıtlama)
. Zihinsel: Diğerlerine karşı yapılan beddualar, düşünceler (Evrene negatif sinyaller gönderme yolu ile evreni kirletme)
Bütün bu öğretileri öğrensek de, onların ötesini tanıma özgürlüğüne soyunmak, farkında olup tanımaya çalışmak, ardından da içinde yeni bir deneyim, yeni bir formül bulmak… Öğretiler, buna sevgi olmak, kâmil insan olmak adını vermişler.
Utançla başlayıp kendimizi yıkıma götürmeyi, ardından diğerlerine de bunu yaymayı; daha büyük topluluklarda sınıflandırmayı, ayırmayı, parçalamayı, üstünlüğü, açgözlülüğü, haksız rekabeti, haklı olmayı, dinlememeyi, dayağı, savaşı, saymakla bitmeyen peşinde getirdiklerini ve sürekli bir devinim içinde bizim sürekli yerimizde saymamızı sağlayan bir öğe HİMSA.
Ahimsa (şiddetsizlik) ise bizim gerçek anlamda ötesine geçerek, yeni bakış açıları, yeni deneyimler ve birlik ile yolda hakikaten ilerlememize yardımcı olacak ve zaman kavramını ortadan kaldırabilecek bir bilinç düzeyi.
Günümüzde hem dünyada hem de Türkiye’de denenmemişlerin denenme zamanı ki biz bu labirenti kırabilelim, yogacı olmanın tadına varalım.