İlişkilerimizde bazen karşı tarafı suçlar, bazen kendimizle baş başa kalırız. Bazen yukarıda olduğunu arada sırada hatırladığımız Tanrı’ya, bazen de evrenin bizim için yazdığı yazgıya övgüler veya sövgüler yağdırırız.
Bu kadar çokluk arasında kendimizle ilişki kurmayı tamamen unuturuz. Kendi bedenimizi, parayla aldığımız giysiler, evler, arabalar, koltuklar gibi ihmal ederiz. Ancak bütün bu parayla alınan ve bizim olduğuna kanaat getirdiğimiz eşyalardan ayrı olarak beden değiştirilemez, atılamaz, verilemez, doktorların elleri arasında yeniden yaratılamaz.
Masaj Günleri’nde ilk defa bedenim olduğunu ve bu bedenin gözle görülür olmayı, dinlenir olmayı arzuladığını fark ettim. Aynı yogada olduğu gibi, matın üstüne asanaları uygulamak için değil, bedenimizle ilişki kurmak adına çıkıyoruz.
Yoga yaparken yanımızdaki ile, onun asanayı yapışı ile, en ileridekini yapamayışı ile, hocanın ne kadar kıvrak ve esnek oluşu ile ilgileniriz, bazen de hareketleri bir türlü düzgün yapamayışımıza konsantre oluruz.
İlk defa bu sabah bedenimle konuştum, onu inceledim, hatlarına, düzlüklerine,eğimlerine, çizgilerine baktım.
Olduklarıma ve olmadıklarıma, olmak istediklerime değil sadece olana, ana, ayrı olup bütün olanıma bakabilme şansına sahip oldum.