Yoga hayatın her alanına girdi. Her şey gibi endüstriyelleştirdiğimiz, evrenselliği içinde evrenselleştirdiğimiz yoga, artık bir moda, yaşam tarzının ötesine geçerek olmazsa olmaz halini aldı.
Almanya ve İskandinav ülkelerinde, büroda yapılan yoga dersleri, öğle saatleri için üretilen büro yoga kıyafetleri, “aktif yemek arası” zorunlulukları. İşverenler de artık çalışanlarının hastalıklarına ve duygusal hallerine eğildiklerini gösteriyor.
Google firması ise çalışanlarının yaratıcılıklarını ortaya çıkarmak ve kendi gelişiminde bir adım daha atabilmek için, 16 saatlik “kendi derinliklerini ara” adlı bir programı gündeme getirdi. 2007 yılında başlattığı bu program, çalışanlarının iş ve özel hayatlarında büyük değişikliklere yol açtı:
“Esneklik, karmaşaya karşı basit görüş açısı. Denge, farkındalık ve ilham kaynağı olmak.”
Nörobilimcilerin desteği ile araştırmalar yapılarak ortaya atılan bu program, bir kurum haline gelmiş ve dünyanın önde gelen firmalarına dersler vermeye, meditasyon programları hazırlamaya ve danışmanlar yetiştirmeye başlamıştır.
Doğasına geri dönmeye, yeniden insan olmanın niteliklerini keşfetmeye başladı insanlık. Kendi derinliklerinde nelerin olduğunu fark ettikçe, kaynağın kendi ve sonsuz olduğunu anladı. Kaynağın bozulma ve yıpranma sebeplerini keşfetme yolunda adım atarken, evrenin ve çevrenin de daha verimli ve işlevsel olacağı farkındalığına erişti.
Kendi kendini tüketmeden, yok etmeden, sonsuzluğunun farkına varma yolunda bir yolculuğa çıktı insanlık. Sınırlarımızın sonsuzluğunda, sınırsızlığımızı yok etmemek dileğiyle…