Tadartha eva dŗśyasyātmā – Sāadhana Pāda 21. sure / Görülen sadece gören olduğu için var.
(Tad: o, şu; arthaḥ: gaye, amaç; eva: sadece; dŗśyasya: görülenin; ātmā:gören)
Yogada her gün bedenin farkına vardıkça, aslında bizim hiçbir hareketin içine dahil olmadığımızı anlamaya başlıyoruz. Acımızı hissettiğimiz anda eğer bedenin kendi içinde kendini düzeltmesine ve biraz olsun bekleyip, nefesin de yardımı ile bedenimizdeki değişikliğin oluşmasına izin verirsek o zaman biz dahil olmadan bedenimiz rahatlamamızı sağlar. Ancak duygularımızın ve aklımızın bu işin içine girerek çözüm bulması için yapılana dahil olursak, o zaman işlerin iyileşmesi yerine sürekli olan biten ile savaşır hale geliriz. Aynı Baghavad Gita’da Arjuna’nın girdiği savaş gibi biz de hayatımızı savaşarak geçiririz. Anlamak kelimesi İngilizcede iki sözcükten oluşur, under ve stand: Anlamak için altında durmamız lazım, neyin altında durmak derseniz, anda, hatta anın daha da altında ve derininde.
İşte o zaman yanımızdakinin değil, kendimizin ne yaptığını fark eder ve kendi hareketlerimizin, sözlerimizin, ne kadar da derinlerinde olduğumuzu fark edebiliriz ve bu sayede bu sutrada da belirtilmek istendiği gibi, sadece bir var olma savaşı vermeye çalıştığımızı anlarız.
Her şey olabilmeyi kabul ettiğimizde, her şey olabilmenin tadına varabildiğimizde, ne olmak için ne de herhangi bir şey olmamak için çaba sarf etmeyiz. Yapacağımız sadece olduğumuz alanın içinde kalabilmektir.
Her yerde ve her anda içinde kalabilmenin, içinden geçebilmenin ve içinde olabilmenin tadını çıkarmak niyetiyle…