Hareket etmek bizim temel bir ihtiyacımızdır. Peki nasıl hareket edersek bizler kendimizin yaratıcılığını, neşesini ve huzurunu buluruz. Sadece yoga mı yapmak lazım hareket için?
Hareket bedeni uyandırmak için gereken bir eylem. Bu eylem bizim duyularımızı uyandırmamıza yardım ettikçe, gün içinde birşeyleri yapmaya ve yaptıklarımızın bize değmesine izin vererek yaşamda var olduğumuzu hissetme ihtiyacımızı karşılarız.
Hareket etmek aynı zamanda bizi eyleme, yaratıcılığa ve eylemin içindeki güzelliği bulmaya teşvik eder. Ayrıca Sinan Canan’ın kitabında bahsettiği gibi biz kemiklerimizle işiten insanlarız. Bu yüzden yaşamı duyabilmek, kendi varlığımı ortaya koyabilmek için hareket etmeye programlanmış bir canlı insan.
Hareketi yaratıcı bir eyleme dönüştürdüğümde ise ben o duygularımı dinlemeye, görmeye, ardından da onların benim üstümdeki etkisini hissetmeye başlarım. Eğer mesleğimi sadece para kazanmak, kendi temel ihtiyaçlarımı gidermek için yaparsam o zaman hareketsiz kalırım. Yaptıklarıma saygım azalır, kendime saygım azalır, ne yapılana ne de yaptığım eyleme bir değer vermem.
Kendimi ifade edebileceğimi bildiğim bir eylemde bulunmak beni varsaydıklarımın dışına çıkartıp, kendimle ve olanları derinine hissedebileceğim bir alana çeker. Hareketin getirdiği rahatlık, deney ve keşiflerin yoluyla hem bedenimle, hem de duyularımla yaptığım işe kendimi verebilmeme yardım eder.
Kazanmak, bir şeyi mükemmel yapmak ya da zorunlu olma alanından çıkıp, içimdeki meraka kendimi bırakabilme yeteneğini geliştirmemi sağlar. Junogozlemcinin dediği gibi ‘ Hiç kayba uğramamak için, seni boğan bir konfor alanının dışına çıkamamak, bunlar var olabilmek için kendini yok eden insanın yaratımını destekler.’
Kendinizi ve diğerlerini keşfederek, yeniden dünyayı keşfetmek için uyanın gününüze.
Namaste..!