Sanat terapisi ile küçük denemeler yapmak beni çok mutlu ediyor. İnsanın içinde ne kadar da fark etmediği duygu ve düşüncenin yer aldığını ve bazı kelimeler, resimler ya da yaratılan şekiller aracılığıyla bedenin içinde yaşayan gerçek benin duygularının ortaya çıktığını görüyorum.
Bu sıralar işimde yaptığım tercümeler de beni duygularımı bastırarak yaşadığım son iki seneye götürdü. Kendime ne kadar baskı yaptığımı fark edemeyişim ve sonunda bu bastırılan duyguların bedenimden dışarıya çıkmaya karar verişi ile sol kalçama giren ağrılar beni yatağa bağladı.
Annemle babamın ölümünde yaşamadığım yaslar, kendimize ait işimizin satılmasında kapıldığım dehşet, çocuklarımın artık kendi hayatlarını yaşamaları yüzünden çektiğim hasret, ablamla olan anlaşmazlıklarımızda ne kadar yüz üstü bırakılmış hissettiğimi bir türlü kendime bile açıklayamamam, beni bir anda işlemez hale getirdi. Ve yürüyemez halde hastaneye gittim.
Her an kendime ulaşmanın ne kadar da zor olduğunu fark etmek; birlikteliğin, sevebilmenin, dürüstlüğün, tat almanın, hayata değişik yönlerden bakabilmenin ne kadar da önemli olduğunu hatırlattı.
İnsanın kendini keşfetmesi ya da kendini yaşayabilmesi, sadece istediklerini yapabilmesi, beklentileri karşılayabilmesi ile ya da yapılması gerekenleri yapması ile mümkün olmuyor. Hayatı sevmek, kendine şefkat gösterebilmek, zaman ayırıp sorgulayabilmek, yaptıklarının gerçek anlamlarını kavrayabilmek ve onları kötü ile iyi olarak ayırt etmek yerine bana ne yaptığına çıplak gözle bakabilmeyi gerektiriyormuş.
Sabırla olanları ayrıştırıp benin, ruhun ve düşüncelerin bedende yeniden şekil bulmasını izleyebilmekle mümkün oluyormuş. Her gün yaptığım hareketlerin, eylemlerin etkisini hissederek yaşamakla kendime varabiliyormuşum.
Her güne yeniden başlayabilmenin ve yeni günü yaşarken olanların etkisini her uzvumda hissetmeyi, sistem içinde olanları hoşgörü ile görebilmeyi, yani olanın değişik hallerini görerek, onun varlığını anlayarak yaşamayı kavradıkça, bedenimi, ruhumu ve düşüncelerimi temizleyerek yaşamayı öğrenebiliyorum.
Gün içinde olanlara tahammül etmek yerine değişik görüş açısı ile bakabilmeyi öğrenmek ve değişik hallerime, duygu geçişlerime şefkat, dikkat ve sevgi ile yaklaşabilmek dileğiyle…
Namaste!