Çok kitap okuyorum bu aralar, masal kitapları, yoga ile ilgili kitaplar, sembolizm… Ayrıca tercüme sırasında dinlediğim hayat hikayeleri var.
Bir öğrencim var senelerdir yoga çalıştırdığım, artık tanıdık ve bana göre yakınım. Bu yüzden yoganın faydalarını keşfedemez olduk. Bir türlü bedeninin içinde kendini bulamayan, kendi bedeni içinde var olurken kendini tanımladığı gibi olmamanın sıkıntıları ile uğraşan.
“Ben henüz sanat terapisti olmadım ancak bir deneyelim mi birlikte sanatla seni keşfetmeyi?” diye sordum, “Hem bana deneyim hem de sana değişiklik olsun” dedim.
1,5 saatimiz var sanat terapisini kişisel olarak yaptığımızda. 45 dakikası çizim, 15 dakikası neler yapabileceğimizi öğrenmek ve geri kalanı resmin sonlanmasından sonra o resim üzerinden kendi yaşadıklarını anlatmak.
Bir hikaye yazdım, kitaplardan ve kendi hayal gücümden esinlenerek. Hikayeyi okuduktan sonra 45 dakika boyunca yaptığı kolaj tam bir meditasyon oldu. İçinde hissettiklerini kağıda dökmek için müzikle baş başa kaldığında kendi bedeni içinde, kendi anlayışı ile o hikayeyi resmedebildi.
Kalbi ile derinlere dalıp, nefesinin alış veriş anlarında kendini fark edebildiği, sonrasında bilmediğini zannettiği hallerini bir bir önüne getirip, hikaye ile kurduğu derin ve sezgisel bağlantıyı güçlendirerek, kendisi ile etkili bir şekilde iletişim kurduğu ve bedeninin mesajlarını dinlemesine olanak tanıyan bir 45 dakika oldu.
Yoga hareketleri de aslında bu bağlantıyı kurmak için kullandığımız bir dil. Hareketleri yaparken, kendilerine doğruyu yapamadıkları için kızanlar, yapamayınca “Bedenimle çok uğraşmadım, o yüzden ilk anda yapamadım” diyenler ya da memnuniyetsiz bir yüzle çenesini sıkanlar veya bacakları ayaktaki pozlarda titrediği için dikkatini ona verenler. Bütün bu hallerimizi aslında gün içinde de devam ettirdiğimizi fark etmiyoruz. Can sıkıcı, zor, bilmediğimiz bir hal ile karşılaştığımızda aynı şekilde ellerimizi, dişlerimizi sıkıp olayı göğüsleyebilmek için kendimizi kasıyoruz.
Oysaki bir hayal dünyası, bir masal bizi bedenimizin derinlerindeki güzellikleri, bazen çirkinlik olarak nitelendirdiğimiz hallerimizi ortaya çıkartmaya, onları renklendirmeye ve duygusu ile tanışmaya çağırıyor.
Yoga kendi içinde asanaları, nefes çalışmaları, meditasyonu ile bedeni bütün olarak harekete geçirmek için var. Çok çalışıp katılaşmak yerine, nezaketi ve dengeyi bulmak için.
Yoga, gücü pervasızca kullanmamızı, dengeyi kendi dengemiz ve çevremizin dengesiyle birleştirerek nezaketle, sabırla ve şefkatle hem kendimize hem de başkalarına bakabilme yeteneğimizi geliştirmeye ve içimizdeki ateşi kendimizi ve dünyayı yok etmeyecek şekilde var etmeye yarayan bir felsefenin eyleme dökülmüş halidir.
Kendimizi tanımak için bin bir yol var. Kendimizi meditasyon veya sanat aracılığıyla tanımak, yarattığımız dirençleri anlamamızı sağlar ve kalbimizin içinde kırgınlıkları ve güçlü halleri ile var olan beni ortaya çıkarır. Her ikisinin uyum içinde birbiri ile dans etmesine ortam sağlar.
Sessizlik içinde kalıp kendinizi duymak için zaman ayırmaya ne dersiniz?
Namaste…