“Özgürlük kötüyü ve iyiyi bilip hiçbir şey olmamaktır!” Anonim
Kendimizi bulmak için acıya, üzüntüye, yaralanmaya, aşağılanmaya istek duyar gibiyiz, ta ki bu isteğin bizden kaynaklandığını kabul edene ve her birimizin dünyada başka bir yanını tamamladığını anlayana kadar. Biz bu tamamlanma olmadan insan olma yetisine ulaşamayız.
Annemle babamın kurmaya çalıştığı vakfın çalışmalarını konuşmak için dün Sami Ulus Çocuk Hastanesine gittim. Sosyal hizmetler bölümünden Haşim Bey, bize çocuklar için neler yaptıklarını, nelere ihtiyaç duyduklarını anlatırken şu anısını da araya kattı:
Sosyal hizmetlerden bir ablaları koridorları dolaşırken, bir kadının çarşafları yırttığını görmüş. “Hayırdır kızım ne oldu” demiş. “Ablacığım özür dilerim, çocuğumun altına takacağım bez kalmadı da. Ben de yeni bir bez yapmaya çalışıyorum.” cevabını almış. İşte sosyal hizmetler o gün yardım kervanını, bir battaniye de sen ör kampanyasını, 23 Nisan çocuk şenliğini, Peppe saatini, motorcuların yapacağı sinema günlerini zevkle kabul eder ve beraberce olanı, yeni bir gözle seyreder hale gelmiş. Çocuklara yeni bir ufuk açmayı öğrenmişler.
“Tanrılar Okulu” kitabında da anlatıldığı gibi, “Özgürleşebilmek, kendini dünya ile özdeşleştirmektense tüm yaşantımızı yöneten ıstırap ezgisini görüp yeni ufukların doğacağını hayal edebilmektir.”
Haşim Bey, ablası ve daha birçok hayatı farkındalık ve Tanrı bilinci ile yaşayan, insan olmayı bilenlerin arasına katılmak ve katılmayı bilmek dileğiyle…
Namaste.