“Pozitif düşünün, hayatınıza hep iyi şeyler çekmek için iyi düşünün iyi olsun…”
İyinin tanımını yapmadan, iyinin tanımını sadece söylenenler üzerine kurarak. Sonrasında kendi içimdekileri yok sayarak ve ayrışmalarımı fark etmeden, sadece söylenen sözleri tekrarlayarak yaptığım olumlamaların yüzümdeki ifadelerini fark etmeden, “Her şey güzel olacak” deyişlerimdeki inançsızlığım…
Gerçek bir meditasyon, bütün içimdekileri ortaya çıkartmak ve biraz olsun inançlarımı görmek adına yapılan bir meditasyon. Neyle yapacağımın bir önemi yok. Sadece kendimi bilmek adına bütün düşüncelerimi ortaya dökmek, aynı bir çocuğun bütün oyuncaklarını odaya dağıtması gibi. Her şeyi ortaya döküp önce neyle oynamak istediğine karar vermesi gibi. Bazen kalemlerle kağıdın üstüne bir şey çizmek, sonrasında dönüp legolardan bir şey yapmak, ardından Barbie ve Ken’le oynamak… gibi.
Fark ettim ki her pozitif düşüncem içeride anlam bulmuyor. Bırakıyorum onu, oradan gidiyorum inandığım düşünceye, içim kararıyor ve oradan dergi sayfalarına dönüyorum, yeni hayaller ve bir daha oturuyorum meditasyona. Yok, gördüklerim ve hayal etmeye çalıştıklarım içimde bir türlü tam da yerini bulmuyor. Oradan oraya atlıyorum.
Kolajla bunu gerçekliğe dönüştüreyim dediğimde önüme dökülenler, kendimi nasıl gördüğüm, çocukluğumu ve gençliğimi nasıl da derin bir susuzlukla koşarak geçişim, çocukluğumdan fazla bir şey hatırlamadığım için küçük kalma isteğim, giyimimi ona göre ayarlama çabalarım ve aslında “büyüsem nasıl giyinirdim”i dergi sayfalarından kesişim. Yavaşlayarak büyüme isteğim. Kendime aynada bakışım. Her biri ortaya dökülüyor bir anda. Nereye gideceğimi bildiğimi sanmak, oraya bir çıkış yolu, güneşli bir tünel gibi baksam da tünelin içinin karanlık oluşu…
Meditasyon kendi içimize yolculuk demek. Bu yolculukta kendimize karşı kızgın olmadan, içimizdeki çelişkileri görerek, onların nasıl şekil bulursa tanımladığımız iyi ve güzele götüreceğini anlayarak, eksik kalan hallerimizi tanımlayarak, onlara nasıl sarılacağımızı içten kavramanın bir yolunu bulmak.
Bu hafta dökün içinizdekileri çocuklar gibi önünüze, yapbozun her parçasını. İçinizdeki karanlıkları keşfedin, aydınlık olanları bir yana ayırmadan, hepsini bir bütün haline getirmek üzere istediklerinizi ve istemediklerinizi ayırın. Sonra nasıl bir iyi olsa ve nasıl bir güzel olsa bu yapboz sizi sarar ve ısıtır, onu resmedin.
Namaste…