Öze ulaşmak nefes verebilmek demiş Iyengar. Nedir Öz?
Öz bizim içimizde bulunan bütünün kendisi. Bütünün içindeki her türlü halimiz. Kendi halimizde sevdiğimiz, sevmediğimiz, yapabildiğimiz ve yapamadıklarımız.
Kendimizin sevmediğimiz hallerini ve eylemlerini ortaya dökebilmenin verdiği acıyı yeniden tatmayı, onları bir bir yeniden yaşam içinde fark etmeyi gerektirir özümün içine bakabilmek. Özümün içine bakabilmek yaptıklarımı içime sindirmek ve onların da benim olduğunu anlamayı gerektirir ve anın getirisini ve götürüsünü bana gösterir.
Kendimi yanlışlarımla görmek istemediğim içinde nefesimi vermek yerine o nefesi kısa kısa verir ve bir kısmını içimde saklarım. Aynı inatçı bir çocuk gibi tekrar o yanlışı düzeltmek için yeniden kolları sıvar ve olmayanları olduracağım sanısını sürdürmeye devam ederim.
Carl Rogers, özle ilişkiyi şu şekilde anlatır; düşüncelerimiz, özümüzle ilgili bilgimiz ve yaşanan olayın gerçekleğinin içimizde birleşmesinde, olaya karşı bakış açımız bizi öze yaklaştırı ya da özümüzü reddetmeye iter. Eğer yaşanan olayın sonucunda olanlardan dolayı utanç, suçluluk, korku ya da başarısızlık hissetmiş isek biz o olayı içimizde saklar ve aynı zamanda unutmak isteriz. Başka yolla denemektense, bilmediğimiz halini araştırmaktansa, olaya başka şekilde bakmaktansa beni üzen, öfkelendiren ya da başarısız hale getiren haliyle algılarız.
Özge hanımla terapi seanslarımda bana herşeyin bir sonu olduğunu ve sonunda anlamını kavradığımızda içimizde anlam bulduğunu söylemişti. Nefes alıp verebildiğimde ve arasında bir anlık nefesimi tuttuğumda yaşadığım olaylara bakabilmek onları olduğu gibi görebilmeyi sağlar.
Jivamukti yoga derslerinde, nefes al ve nefes ver komutlarına sinir olurdum. Son zamanlarda nerede nefes alınacak nerede nefes verilecek hareketin içinde ona dikkat etmeye başladım. Hareket içinde nefes aldığım yerde genişleye biliyor muyum, rahat ediyor muyum ya da sıkışıp bir türlü rahtasızlık içinde mi hareketi yapıyorum onu deneyimliyorum. Dün ders verirkende öğrencimden benim komutlarımla nefes alıp vermesini istedim. Sonunda ben nefes alıp tam veremeden yapmaya çalışmısın hep dedi ve arkadan ayağını ellerin arasına ne kadar kolaylıkla getirmekte zorlanmadığını gördü.
Bizler gün içinde bildiğimiz şekillerde hareket edip nefes alış verişlerimizi hiç bir şekilde kontrol etmeden yaşıyoruz ve bir yere gelip sıkışıp sonrasında ay bir nefes almam gerek benim diyerek göğüsümüzü açıp,başımızı göğe doğru kaldırıp nefes almaya çalışıyoruz yaptığımız işi olması gerektiği gibi yapmaya devam edebilmek için.
Bir nefes alın ve bir anlık tutun sonrasında göbek deliğinizi taa omurganızın derinlerine bastırarak nefes verin eyleme devam etmeden. Bi bakın nerelerde zorlandınız nerelerde eyleminiz sizi rahat ettirdi dye.
Namaste..!