Bütün düşüncelerimiz, yerinde zamanında tepki veremediğimiz olaylar, yaşayamadığımız, tanımlayamadığımız, ayıp olan, gelenek ve göreneklere uymaması yüzünden düşünmek bile istemeden bastırdığımız her duygu, her düşünce, beynimizin bir köşesine yerleşip, dile dökülene ve anlaşılana kadar beynin ve bedenin bütün kanallarını işgal ederek onları yaşlandırmaktadır.
50 yaşıma girdikten sonra etrafıma baktığımda birçok kişinin bu yaşlarını daha çok yaşlanarak geçirdiklerini fark eder oldum. İşte bu yaşlara doğru yol alırken Ferhan hocamla başladığım yolculuğun bu döneminde, bedenin yaşlanma sürecini, hayatın döngüsünü doğal bir parçam olarak görmeyi ve yaşlanma sürecimde, hayatta kalmamı sağlayan solunum, dolaşım ve enerji sistemimin elverişli bir seviyede kalmasını sağlamak için, yoganın etik ve felsefi terbiyesini hem irdeleyip hem içselleştirmeye çalışırken, yoga asanaları ile de beni bu dünyada var eden bedenimin sağlıklı kalmasını sağlamayı amaçladım.
Etik ve felsefe ile düşünsel sistemimi yeniden gözden geçirirken, bedenimin de yaş alma sürecinde yeniden dönüşebileceğini keşfettikçe yogamın bir döngü, devir, dönüşüm içinde değişkenlik adıyla anılmasını, bu değişim ve dönüşümü yaşama geçirmek istedim.
Anın farkındalığı içinde anın içinden geçmeye ve içinden geçerken her türlü duygumun ve düşüncemin varlığını beden ve sözsel olarak yaşamaya re-cycle ya da bütün içindeki becerilerin gözler önüne serilmesi adını verdim.