— Siz ne yapıyorsunuz? dedi öğrencim derse başlarken.
— Ben de iyiyim, dün koşmaya gittim, bütün parkuru, yarı koşu yarı hızlı yürümeyle bitirdim.
— Ay hep değişik bir şeyler yapıyorsunuz.
— Evet, onun için de bu sabah yoga dersimizin ısınma kısmına değişik bir hareketle başlıyoruz.
Hareketi anlattım, yaparken yok ben anlamadım, ay dengem kayboluyor, gibi satır aralarından sonra aklıma 12 Ocak 2024 tarihinde sinemalara gelecek “Yaşam Koçu” filminin fragmanı geldi; “İnsanlık kendi hayatını şekillendirsin diye birilerine para veriyor.” cümlesi.
— Denge kayboluyorsa ya da yaparken karışıyorsanız ben size bir daha anlatayım ve siz kendinize en uygun şekilde yapın ya da küçük ipuçları vereyim, siz onları kendinize göre sıraya koyun, dedim.
Bizler kendi cevaplarımızı vermekten, kendi bildiğimiz gibi yapmaktan nedense imtina ederiz. Başkası söylesin ben yapayım, deriz. Başkalarına göre hareket ettiğimizde ise bir türlü içimize sinmez yaptıklarımız ve sonucunda yaşadıklarımız. Olayların içimizde yarattıklarını ve oluşturdukları inanışları fark etmeye zaman ayırmayız.
Yoga bir yaşam tarzı, yaşam sanatı. 8 dallı yol ile yaşam sanatını icra edebilmek için elimizde olanları nasıl kullanabileceğimiz anlatılmış. Buda’nın öğretileri ile de aynı şekilde 8 basamaklı yolla hayatımızı nasıl bir sanat eserine çevirebileceğimiz anlatılmış. Yaratacağımız sanat eseri ise sadece bizim anlayışımız, duygularımız, yaralarımız ve inanışlarımızdan oluşuyor.
Beden bu sanatı icra etmek için araçlardan bir tanesi ve biz kendi bedenimizi hangi inanışlarla, hangi yaralarla, hangi duygularla şekillendirmiş olduğumuzu hareket etmeye başladıkça anlarız.
Ashtanga yoga aslında bizim hayat anlayışımıza çok yakın bir hareket etme tarzıdır. Belirlenmiş seriler içinde her gün aynı hareketler belli bir sırayla yapılır. Hayatın bir yerinden sonra güvenliğimiz için kalmayı seçtiğimiz alan gibi. Ashtanga yoga ile aynı seriler içinde hareket ettikçe bedenimizle daha ne tür hareketleri yapmanın mümkün olduğunu fark ederiz her gün. Her gün yeniden yapılan bilinçli bir keşif…
Bilinçli bir şekilde kendimizi anlamaya Juno Gözlemci’nin dediği gibi “sarsılmamıza ve kendimizden şüpheye düşmemize, dengemizi kaybetmemize neden olan içteki zayıflıkları fark etmek; bizi tetikleyen olaya değil içimizdeki tetiklenen alana odaklanmak” beden ile yaptığımız bir yolculuk.
İçinizdeki dünyayı fark etmek için yoga hareketlerini yapın, ancak o zaman bedeninizden ne kadar güzel bir sanat eserinin çıktığını görebilirsiniz.
Namaste!