“Sanat görüneni yeniden üretmez, görünür kılar.” Paul Klee
Sanat terapisi, sanatsal aktiviteler aracılığıyla kişiye kendini ifade edebileceği ve hatta kelimelerin ötesinde ifade edebileceği bir alan yaratıyor.
Bedenimi anlamaya ve işlevini kavrayarak, hakkını vererek yoga hareketlerimi yapmaya çalışıyorum. Yanı sıra kil ile uğraşarak bedenimin daha kuytu derinliklerine ulaşmaya uğraşıyorum. İlk kez dokunuşum bu kile, ilk denemem. Ellerimin içinde tuttuğum; toprak, su, hava ve ateşten yaratılan bu malzemenin, nasıl da bedenime ulaşma yolları açtığını kelimelerle anlatmam mümkün değil.
İlişki kurmak için bin bir yol var hayatta, bazen sözle, bazen dokunarak, bazen tadına vararak, bazen de dinleyerek. Kendimize zaman ayırmakta zorlandığımız, zaman ayırmanın ise yapılması gerekenleri yerine getirmek olduğunu düşündüğümüz bir dünyada yaşıyoruz. Kasları çalıştırmak gerektiği için spora gitmek, yemek yemek gerektiği için yemek, gezmek gerektiği için gezmek… Her şeyden yeteri kadar yaptığımızda bile bir türlü doymayan benlik.
Sanatsal bir aktivite ile uğraşmak, bütün insani fonksiyonlara çağrıda bulunuyor; hislere, zekaya ve bedene hitap ediyor. İcra eden kişinin yeniden uyanmasını sağlıyor. Yaratıcılık aracılığıyla yaşam enerjisi yükseliyor ve insan yeniden harekete geçiyor, aynı zamanda da doyuma ulaşmaya başlıyor.
Bir bakın bakalım, kelimelere dökemediğiniz hallerinizi nasıl anlatmak istersiniz?
Namaste!