Anneler günü yaklaşırken Frankfurt’ta kızımla buluştum. Oğlum grip olduğu için gelip gelemeyeceğini bilmiyorum.
Neden anne olmayı bu kadar istediğimi düşündüm. Annemin bana gösterdiği anneliği kınayarak başka türlü bir annelik yapma ihtiyacımdan mı kaynaklıydı? Yoksa benim de ihtiyaç duyulan ve sevilen bir insan olma isteğimden mi?
Her biri beni anneliğe iten nedenlerdi. Elimden geleni yaparken anne olmak için, rol dağılımını bozdum ve çocuklarımın hem annesi hem babası olma rolünü üstlendim. Aynı zamanda da çocuklarımın beni kollayan, koruyan anne ve babalar olmalarına yol açtım.
Beni sevecek, hep yanımda olacak, ihtiyacımda beni doyuracaklardı.
Hellinger’in dediği gibi rolleri değiştirdim. Anne babacılık oynarken, onları anne baba rolüne soktum.
Seçimlerimizi yaparken kendimize ne kadar dürüst olduğumuzu fark etmek çok önemliymiş. Neyi, ne için istediğimiz. Kendimi sevdirmek için bir eş, kendimi sevdirmek için çocuklar derken, kendimi sevebilme yeteneğimi yitirmişim. Çocuklarımı da çok ağır yüklerin altına sokmuşum.
Bu anneler gününde kendi ayakları üstünde duran ve çocuklarımdan bu sorumluluğu alan bir anne olmaya adım atıyorum.
Annemi kınadığım için ondan özür diliyorum ve kendimi affediyorum, kendimi ihtiyaçlarımla kabul edemediğim için.
Seçimlerimi yaparken ihtiyaçlarımı fark edebilmek, evrensel düzeni bozmadan ihtiyaçlarımı karşılayabilmeyi öğrenmek için yeni bir yola çıkıyorum.
Kendime dürüst olarak yapabildiğim her seçim beni hem kendime yaklaştırır, hem de ihtiyacımı karşılatır.
Bana sevmeyi, kendimi sevebilmeyi öğrettiği için annemi sevgiyle anıyorum.
Bana dürüst olmayı, ihtiyacımı dile getirebilmeyi öğrettikleri için çocuklarıma teşekkür ediyorum.
Anne olarak, Aslı olarak, kendime doğru yola çıkabilme cesaretini bulduğum için ve bugün kendi ayaklarımın üstünde durabildiğim için kendime sevgiyle sarılıyorum.
Anneler gününüz kutlu olsun.
Namaste!