Yaklaşık 15 gündür hiç tanımadığım, daha doğrusu az bildiğim, ama gene de lisanını konuştuğum bir şehirde, kitap tercümesi ve yoga yapıyorum. Kimseleri tanımadığım için halvet, evde saatlerce konuşmadan tercüme yaptığım için halvet. Ama benimki modern halvet, sokağa çıkıyorum ve yogada insanlarla merhabalaşıyor ve konuşuyorum biraz olsa da.
Bu halveti farkındalık içinde yaşarken, Jivamukti Yoga’da Dr. Patrick Broome ile tanışıp o ve Jivamukti’de yoga yapan 90 kişi ile birlikte yoga ve arkasından da meditasyon yapma şansına eriştim.
Konuşmalar sırasında ya çok gençlerin ya da 35 yaş üstü insanların yoga yapmaya başladığından ve yoganın aslında din, dil, ırk, şişman, zayıf, esnek, katı ve yaş ayrımı yapmadan herkesin hayatında olması gerektiğinden bahsetti.
Bununla ilgili yazdığı kitap “Yoga für Alle” Almanya’da yeni piyasaya çıkmış. Kitabında ve Jivamukti’de ders sonrasında yaptığı konuşmada, yogayla ilgili söylediği birkaç cümleyi yazmak istedim;
“Temelde yoga, vücudu ve ruhumuzu yeniden esnetmeye ve genişletmeye yarayan bir alettir. Bizi kendi sınırlarımızı keşfetmeye ve onları daha da genişletmeye yöneltir. Biz yoga ile bu bağı kurmaya başladığımızda, meraklı ruhumuz suların kıyısından daha derinlere gitmeye çabalar, ancak bu sürecin hangi hızla ve ne kadar sürede ilerleyeceği sadece bir kişiye değil, bütün evrene bağlıdır.
Yoga yoluyla, özgürlüğü arayan kişi, geçmişinin izlerini sürer, halen çözemediği veya ruhunun derinliklerine bastırdığı eski çatışmaları su yüzüne çıkartır. Böylece yoga, vücudumuzda yeni açılımlar ve gelişimler sağlarken, vücudun her bir sinir ucunda da farkındalığı sağlayarak kendi değişimimizle dış dünyayla alışverişimizin derinliğini ve verimini de yeniden yapılandırır.”
Denizin sesini, denize gitmeden 90 kişinin nefesinde duyduğum için, kemiklerimin, bütün kaslarımın ağrısını ve sırılsıklam olan çamaşırlarımın ter kokusunu hissettiğim için ve bunları sizinle paylaştığım için Tanrı’ya şükürler olsun…