Şiddet Ne Demek?

Bizi şiddete iten, içimizde güç kullanmayı isteyen ya da coşkuyla, sınırsızca bazı eylemlere iten nedir? Bunlar şiddet kullanımı mıdır? Şiddet denilince ortaya kötü bir anlamın çıkışının nedeni nedir? Şiddetle olan aslında bir şeyin fazlalığından kaynaklanır. Örneğin kulaklara uygulanan şiddet, güzel bir müziğin çok yüksek sesle dinlenmesinden kaynaklanır. Hep iyilik yapma ve her işe çözüm bulma isteği de bir tür şiddettir, hem kendine hem de diğerine karşı uygulanan.

Yoganın etik kurallarından biri olan ahimsa yani şiddetsizlik, işte bu fazlalıktan bahseder. Peki neden ortaya çıkar bu şiddet? Şiddete eğilim algılarımızdan kaynaklanır. Bu algılar anne karnına ilk düştüğümüz andan itibaren var olmaya başlar. Bazen ailedeki ilgisizlik, bazen ailedeki fazla ilgi, mükemmeli yapmaya doğru bir itici güç ile büyütülen çocuklar, iyiliğin ötesine geçmeye çalışan ebeveyn ya da hayatımızda önem taşıyan kişiler. Çok eleştirel büyütülen çocuklar, daha bir sürü sınırları aşmaya doğru giden davranış şiddetli halimizin ortaya çıkışına neden olur.

Ahimsa, bilinçli bir farkındalıkla kendimizi tanımanın önemini vurgular. Kendimi tanıdıkça diğerinin ya da her bir canlının benden aslında bir parça barındırdığını fark ederim. Bununla eş zamanlı olarak kendime olan sevgimi ya da nefretimi idrak ederim. Eğer ben belli parçalarımı sevememişsem, diğerlerinde de onları sevemem, anlayış gösteremem.

Aynı zamanda şiddet, arzuların doğurduğu bir projeler bütünüdür. Arzularımız ne olursa olsun onları elde ettiğimizde bir anlık haz duysak da sonrasında yeni ufuklara yol alır, yeni projeleri gerçekleştirmeye ve içimizdeki arzuları, aynı zamanda şiddeti büyütmeye yelken açarız.

Kesinlikle yanlış anlaşılmasın. Ne arzu, ne istek, ne bir şeye ilgi duymak bizi kötü ya da şiddet yanlısı yapar; ancak sınırları zorlayan ve aç gözlülüğe varan yani alamadıklarımı almak için elimden geleni yapma, göz karalığı olarak tabir edilen hal, beni bilinçsizliğin, cehaletin tam ortasındaki fırtınaya doğru sürükler.

Eğer kendimi yeterince tanımaya odaklanırsam, kendimde bulduklarımın etrafımdaki kişilerde farklı farklı tezahürlerini de kavrayabilir, hissedebilir, duyumsayabilirim. Bunları duyumsadıkça diğerleri başkalaşmaktan çıkar ve benden farklı bir yolda kendini tanımlayan benzer kişiler halini alırlar.

Peki ahimsayı gerçekleştirmek nasıl mümkün olur?

1. İlkin kendimi bilinçli ve objektif olarak tanımakla. Dönüşeceğimin bilincine vararak ve dönüşmek istediklerimi ihtiyacıma göre fark ederek yoluma devam ederim. Bunun için sabah ve akşam ister hikaye, ister şiir yazarak, istersem de dergilerden keseceğim resimlerin altına kendi tanımlarımı koyarak kendime doğru adım atmaya başlayabilirim.
2. Bedenimi tanımayı öğrenebilirim. Yoga yapıyorsam matın üzerine her çıkışımda veya herhangi bir sporu yaparken ya da dans ederken bedenimin hangi bölümleri daha rahat hareket ediyor, hangi bölümleri beni rahatsız hissettiriyor? Kendimi gerçekten gördüğüm gibi miyim? Kendi yükümü taşırken neler hissediyorum? Bedenimde yaşam içinde olanların ağırlığı var mı? Aşağı bakan köpek ya da köprü duruşlarında kendi ağırlığımı nasıl taşıdığımı fark ederim. Denge duruşlarında kendimi hizalamayı öğrenirim.
3. Duygu ve düşüncelerimi anlamakla. Projelerim, arzularım aşkla ve şefkatle mi yaşam buluyor yoksa bunları kendime yer edinmek, kendi varlığımı ispatlamak için mi yapıyorum! Niteliklerimin farkına varmak için, her gün yapabildiklerimin yanı sıra sevdiğim ya da sevmediğim başka etkinlikleri denemeye açık olabilirim. Bahçe işi ile uğraşmayı seviyorsam, çamurdan ve kilden heykeller yapmayı deneyebilirim. Elektronik, elektrik işi ile ilgiliysem, yeni bir dil öğrenmeyi deneyebilirim.  

Eylemlerimi dönüştürmek ve yeni bir ben oluşturmak, kendi sınırlarımı bulmak, çerçevemi bazen küçülterek, bazense büyüterek mümkün olur.   

En önemlisi de sevdiğiniz birine bakar gibi kendinize bakabilmeyi öğrenmektir.

Namaste…