Hangi yaşta olursa olsun herkes hareket edebilir. Hareketliliği sağlamak için içinde bulunduğumuz bedenle ilişki kurmak gerekir.
Bedenle ilişki kurmak, verilen sınırlar içinde yaşamak çok zorlu bir hayat. Görünmek istediğim gibi olmak, olmam gereken kişi olmak, her halimle istenen sevilen kişi olmak, yapabildiklerimin bir etkisi olduğunu görmek.
Her seferinde farklı bir kılığa bürünmek ve eksiklik hissiyle aynı bedende olmak yorucu olduğu için; her seferinde ne olmam gerektiğini bulmaya çalışarak, görünür olanı korumaya çalışarak geçiriyoruz ömrümüzü.
Küçük yaşlardan itibaren başladığımız bu arayışta bize atfedilen sıfatlarla donanıyor ve bu sıfatları kendimize atfederek büyüyoruz. Büyüdükçe de bu sıfatların gereklerini yerine getirmek için bu sıfatları içselleştiriyoruz. Kırklı yaşlardan sonra ise kendimizle ve bedenimizle ilişki kuramaz hale geliyoruz.
Bu yaşta neye sahip olduğumu ve neye sahip olmadığımı araştırmak için harekete geçtim. Bedenim bana neler yapabileceğimi ve eylemlerimi nasıl gerçekleştirebileceğimi gösterdi.
Her uzvun farklı kullanım şekilleri var, her uzvun kendi içinde bir becerisi var, her organın kendi yaşam biçimi var. Bunları anladıkça kendimle temasa geçmeye başlıyorum, kendimi ve özümün bana fısıldadıklarını duyuyorum.
Biyoloji, anatomi ya da psikoloji bilmeden kendi bedeninizle tanışmak ister misiniz?
Namaste…!