“Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı.”
Kutsal Kitap – Yeni çeviri (Yaratılış 27)
Tao Porchon Lynch, Amerika’da bulunan en yaşlı yoga hocası. 96 yaşında ve New York’ta halen yoga dersi veriyor, geziyor, dans ediyor, dans yarışmalarına katılıyor, kitaplar yazıyor ve Tara Stiles ile birlikte video filmler yaparak yoganın yararını anlatıyor. 3 kalça operasyonundan sonra bile kendi derslerinde aktif olarak rol alıyor. Tao, Guiness Rekorlar Kitabı’nda da belirtildiği gibi insanın neler yapabileceğinin canlı bir kanıtıdır.
Bizler acıya sıkı sıkı tutunarak acılarımızı, şiddetimizi, yaralarımızı tetikleriz. Alışkanlıklarımızdır, bizleri olasılıkları, sınırsızlığı ve sonsuzluğu denemekten alıkoyan. Alışkanlıklar ve koyulmuş sosyal kural ve yasalar. Neden konulduklarını sorgulamadan onlara uyarken, birden oluşan içimizdeki kısa süreli hisleri, isyanları, öfke patlamalarını da bastırır, olmayanlar için dışımızdakileri, çevreyi, yakınlarımızı suçlarız.
Suçladıkça, soğanın kabukları gibi kendimizi katılaştırır, sonunda ne hissettiğimizi bile bilmez bir halde, ne istediğimizi bilir gibi gezeriz. Ne hissettiğimi bilmez isem, nasıl kendime ulaşabileceğimi düşünmem, sadece zihnim ile bağlantıya geçer, yüreğimi bir kenara bırakırım.
Kendimin, ancak o kabuklarla nelere muktedir olduğunun ortaya çıkabileceğini, kabuklarımın ne işe yaradığını, neyi koruduğunu, ne zaman ve nasıl işime yarayacağını anladığımda, onlara karşı olmadan onlarla yürüyebildiğimde kendime acı, hüzün, üzüntü ve öfke anlarımda şefkatle bakabilme olanağını bulabilirim.
Şefkat oldukça meşakkatli bir iştir. Dünyamızın, unutup şefkat yerine korkuyu öğretirken korku ve öfke ile anlattığı bir histir. Şefkati hissetmek için çabalamak, yardım etmeye çalışmak ise bize kendimizi buldurur, güleryüz ve sevecenlikle çalışmaya çalıştıkça bütün bu kendimizle karşılaşmalar, bir gün bizi insanlarda nefret uyandıran ya da hayattan korkan bir kişilik haline getirir.
Çevrecilik, yardımseverlik, hayvan sevgisi, aile, çocuklar, yoga, her biri yapamadıklarımızı, reddetmiş olduklarımızı, kendimizde sevmediklerimizi ortaya çıkaran unsurlardır. Bir şey olmaya çalışmadan, olanı olduğu gibi görmeyi ve içimizdeki ışığın bize yol göstereceğine inanarak, sevgiyi, üzüntüyü, acıyı yeteneklerimizin birer parçası olarak kullanmayı öğrenmeye başlarız.