Tek ile bir aynı anlamda algılansa da teklik; bir bireyi, bir olanı, bir taneyi, yalnızlığı, sınırsızlığı, tek sayıyı temsil ediyor. Birlik ise çokluğu, sonsuzluğu, değişkenliği, disiplini, rutin olmayanı ve daha birçok anlamı içine alıyor.
− Elif, Gaye ile konuşurken bakıcı gibi birisinin babamı oyalaması nasıl olur diye bir fikir attı ortaya, ben de buraya yakın bir bakım evini aradım, yarın gidip eğitimli bakıcıları görmek istiyorum. Sen ne dersin?
− Ben de babam için çok şey aradım, kolektif, birileriyle bir şey yapsın diye, ama Allah kahretsin Türkiye’yi bilmiyorum, bugünlerde orada yaşamak bile istemiyorum. Zaten Türkiye’de olduğum dönemlerde de birbirimizle konuşmadığımız için… Ben zaten babamı alıp gezdiriyorum bütün işlerimi bir kenara bırakıp…
− Ben sadece fikir sana nasıl geldi diye bilmek istemiştim…
Konuşmamız uzayıp gitti. Sorulan sorunun amacı birlik içinde bir karara varmak, ancak biz oluşumuzu yaptıklarımıza, başarabildiklerimize, varlık olarak kendimizi ortaya koyacak şeylere dayandırdığımız için “birlik” içinde yaşamayı unutuyoruz.
Birlik içinde yaşamak yapılanın sonsuzluğunu fark etmektir, sınırların olmadığını anlamaktır, muhtaçlık ve acının olmadığını kavramaktır. Birlik, her birin kendine has olanı ortaya koymasına izin vermek ve gidilen yolda daha güçlü bir adım atmaya yardımcı olmaktır.
Yapboz gibi, her parça kendi beden yapısı içinde resmin bir parçasını oluşturur, hepsinin birleşiminden büyük resim ortaya çıkar.
Yapbozun parçalarından biri olma deneyimini yaşayabilmek dileğiyle…