Bu hafta seçimlerin farkındalığı, bana hayatımın seçimlerine göz atmamın yararlı olacağını hatırlattı. Aldığım her kararı, her seçimi yıllarına göre, hatırladığım kadarıyla defterime yazdım. Küçüklü, büyüklü, hayatımın yolunu değiştirten, ülke değiştirten.
Bazılarını bir başkası yararlı gördüğü için yapmışım. O dediyse doğrudur, diyerek sorgulamadan, cahilce, ilerisine ve gerisinde olanlara bakmadan.
Sinmemiş içime yaptıklarım, zevk ve tat almamışım. Yaptığımı ne derinine sevmişim, ne de yaptığıma bağlanmışım. Sadece beklenene ve olması gerekenlere uyumlanmışım endişe ile.
Bazılarını düşünerek yapmışım, önüne arkasına bakarak. O seçimimin sonucunu yaşarken de özenle, öğrenmeye açık şekilde, merakla ve sevinçle içinde var olmuşum. Bağ kurmuşum yaptığım iş, olduğum hal ile. Yaşadıkça her anının tadını almışım.
Fırtınalar da kopsa, yapı taşlarım da sarsılsa bu seçimimle barışık kalmış aklım, bedenim ve ruhum.
“Kişiliğin saflığı, uyumsuz unsurların ortadan kaldırılması anlamına gelir. En alçaktan en yükseğe yüceltme, en yükseğin en düşükle zenginleştirilmesi.” J. C. Smuts
Seçimlerimi yaparken bütünümü oluşturan beden, zihin ve ruhumun yaratıcılığını, yeniden doğurganlığını ve dönüştürücülüğünü kullanmaya karşı çıkmam, kendimi yok etmem anlamına gelir.
Siz kendi seçimlerinizle nasıl yaşıyorsunuz hayatı…
Namaste!