“Dar kapıdan girin. Çünkü yıkıma götüren kapı geniş ve yol enlidir. Bu kapıdan giren çoktur. Oysa yaşama götüren kapı dar, yol da çetindir. Bu yolu bulan azdır.” Lukas 13:24
Yaşamı, kaba güçle, rahatla, olanaklarla, parayla, varlıklı olmak ile ilgili kaba bir savaş olarak algılamak cehaletin asıl kaynağı imiş. Cehalet ise korkunun kendisi. Kaybetme, bilinmeyene doğru ilerleme korkusu. Körlük kalıplara, sınırlara bağımlı, bağlı kalmamızı sağlar, elle tutulmayan, gözle görülmeyeni varsaymamayı öğretir bize.
Asıl olan yapmak, çok yapmak, niyet etmek, dilek dilemek, yaptığını farkındalık ile yapmak, anlatılanlara göre yapmak, duyguları bastırmak değil de kendini görmekmiş; tekrar kendinle tanışmak; onda, şunda, bunda, çocuğunda, annende, ablanda, babanda, sevdiklerinde, sevmediklerinde, belki de aynada tekrar kendini görebilmekmiş.
Biz bir bütün içinde biriz, bir bütün içinde tekiz. Biz olmasak onlar, onlar olmasa biz olmayacağımız biriz. İçimizdeki ve dışımızdaki birlerin bütün olduğu, çokların az, azların da çok olduğu bu yolu bir bütün halinde, korkusuzca yürüyebileceğimiz aydınlık bir yeni yıl olsun.