Yoga, Hindistan’daki en eski felsefe sistemlerinden ikincisi, bu sistemlerin bütününe Darshanlar adı veriliyor. Bunlar birbirinden ayrı olmaktan çok birbirlerini tamamlayan felsefeler. Yakınlıklarına göre ikişerli gruplara ayrılmış olan bu sistemler sırasıyla:
Yoga ve Samkhya (en eskiler), Vaiseska ve Nyaya, Purva Mimamsa ve Vedanta. Sonradan Budizm ve Jainizmin de katılmasıyla Hint felsefesinin gelişmiş parçaları bir araya toplanmıştır.
Yoga, Samkhya ve Vedanta, insanın metafiziksel varoluş nedeniyle ilgilenirken, Purva Mimamsa ise tanrıya geri dönüş yolunda merdivenlerin çıkılmasına yardım eden ayin ve davranış kurallarını anlatır. Vaisesika ve Nyaya ise evrende denenmiş olayların gözlemlerini anlatan ve analiz eden felsefe sistemleridir. Bütün bu sistemlerin toplamı; metafizik, din, nihai gerçeklik, dünyevi gerçeklik ve ruhsal özgürlüğün anlamlarını kavramamızı sağlar.
Bu sistemlerin öncüleri, öğrencilerinin kolayca öğrenebilmeleri için “Sutra” denen kısa ve özlü cümlelerle düşüncelerini anlatmışlardır. Sutranın kelime anlamı ipliktir ve dokumalardaki her ilmik gibi, bütün Sutralar birbiri ile bağlantı içindedir.
Sutralar tam bir cümle değildir. Birden fazla anlama gelmezler. Anlamları, dokumanın katmanları gibi her bir Sutranın katmanları arasında gizlidir. Bir Sutranın bütün açıklığı ve detayları ile anlaşılabilmesi, ancak ve ancak gözün her gün yeniyi, kulağın her bir sesi, tenin her bir katmanı, burnun her bir kokuyu ve dilin her bir tadı ayırıştırıp yeniden birbirleriyle harmanlamasını gerektirir.
Yoga, geri dönüş yolculuğumuzda bütün duyularımızı her gün başka şekillerde kullanabilmemizi sağlarken, zihinsel olarak yeni ufuklar açıp ruhani alanda genişlememize de yol açar.