“Yoga, olanakların çoğalması ile yaşlılığın bilgeliğinin bütünleştiği bir alan.” Michelle Tisseyre
Karnımda az da olsa oluşan yağ kemerini tamamen ortadan kaldırma isteğiyle ve kaslarımı daha bilinçli kuvvetlendirmek için, şu sıralar bir de fitness salonuna giderek kendimle orada vakit geçirmeye karar verdim. Geleneksel jimnastik daha çok kasların canlanmasını ve bu sayede güçlenmesini sağlıyor. Güçlenirken aslında bedenimizin ne yaptığına, nasıl yaptığına, neyi iyi yaptığına değil, bir tek anatomik olarak bilinen bedenin kas bölgelerinin çalışma yöntem ve şekline odaklanılıyor.
Yogada hareketleri yapmaya başladığımızda ise düşünülecek tek bir nokta yok. Anatomik yapının ve işlevin kendini öne çıkarması yerine, yoga yapanın bedenine dönüşü söz konusu. Bedene dönüş, bedenini duyabilmek, tanıyabilmek, görebilmek ve sınırlar yerine bedeniyle uyumlanmayı anlayabilmek.
Asanalar yani beden duruşları ise kasları rakipleri ile canlandırıyor. Kan dolaşımı, immün sistem, kaslar ve nefes alım sistemi. Yoga aslında her kişi için tezgâhında dokunan özel bir kumaş. Çok hareketsiz bir insanla, çok esnek bir insanın aynı derecede faydalandığı bir alan. Her ne kadar harketler birbirine benzese de, yoga beden odaklı olmanın yanı sıra, çocuklar gibi sınırlarımızla oynamayı, bedenimizle barışarak yol almayı, bedenimize söz geçirmek yerine onu dinlemeyi, bedenimizle karşılıklı ilişkideymişiz gibi empati kurmayı gerektiriyor.
Yoga, bedenimizi tanırken, bizi tekrar canlandıran, sağlığımızla ele ele yaşamımıza devam etmemizi sağlayan bir terapi. Derinliklerimize inen, yaşam sürecinin zahmetlerinin kolundan tutarak onlara destek olan ve batı tıbbının bir müttefiki olarak bedenimizde çalışan bir dal, daha doğrusu sıkı bir düzen. İnsanın kendisini, yaşamı, kendi yaşam şeklini tanımasına ve yaşamın getirdiklerini karşılarken onlarla birlikte büyümesine yarayan yaşam yolu refakatçisi.
Bedenimizin sesini duyarak, dinlemeyi öğrenerek, kendimizin bütünlüğüne yol almak dileğiyle… Namaste
.