Aydınlanmakla her şey hallolacak, artık her şeyi bileceğim. Her zaman farkında olacağım ve farkında oldukça dönüştürmeyi bileceğim. Dönüştürmeyi isteyeceğim ya da istemeyeceğim. Hazır olmadığımda hazır olmayı beklemeyi bileceğim. O halimi gördükçe kendime izin verip biraz daha, sorumluluk alamayan ve sadece beni güvende tutmaya çalışan tarafımı tanımaya çalışacağım.
Kendimin ve dünyanın sadece birkaç özellikten oluşmadığını bilebilme yetisine erişeceğim. Yeni yetilerimi tanıyıp, onlarla temas edip, onları başka şekilde ve güvenle nasıl kullanacağımı öğreneceğim. Her seferinde yeniden güvenliğimi aramamı, beni bugüne kadar getirip bütün bu aydınlanma sularında gezmemi sağlayan bene sığınmanın bazen üzüntüsünü, bazen neşesini tanıyacağım ve rahatlayacağım.
Üzülmenin ve sevinmenin nedenlerini bilerek, kendimi yoklayarak neyi, nasıl ve hangi yolla yapacağımı özgürce anlayabileceğim bir yoldur yoga. Ezber değil, bir disiplindir. Her gün yeniden başlayacağım, gün içinde okuyacağım, hareketi başka şekilde anlayacağım, bazen oturup seyrederek anlamaya çalışacağım, sadece bakarken karışacağım yaşam mozaiğinin bir parçası veya bütünüdür.
Bazen yapmakla, bazen mantralarla, bazen yemek yapmakla, bazen beslenmekle, bazen okumakla, anlaşılmanın uygulamaya, deneyime ve hafifliğe dönüştüğü bir anın yaşanmasını sağlayabilmektir yoga.
Hayatımızda beklenecek durakların, hızlı anların, karanlıkta ve soğukta kalınan mevsimlerin, sıcakta ve susuz olan yerlerin tadını çıkarmak dileğiyle…
Namaste!